6 Mayıs 2016 Cuma

İmamlık yapıp maaş almak caiz mi ?


Merhaba Mübarekler. Hafta başında ameliyat olmam sebebiyle yazılara biraz ara vermek durumunda kaldım. Bu süreçte yazmak istediğim konuların bir listesini hazırladım.  Yazı başlığında okuduğunuz üzere çoktandır yazmak istediğim bu konuyu ilk sıraya aldım.Yazıya çatır çutur girişmeden önce bu yazı kimleri ilgilendiriyor onu belirteyim.
1- An itibariyle Diyanet bünyesinde görev yapan İmam, Müezzin, Vaiz, Vaize, Müftü ve kurum içerisinde üst kademe görev dediğimiz bu saydığımız mesleklerin amiri konumunda olanlar.
2- İmam, Müezzin, Vaiz, Vaize, Müftü olmak isteyen adaylar.

Dikkat ederseniz listeye Kuran Kursu öğreticisi, Din Kültürü öğretmeni yahut Akademik ünvana sahip kişileri dahil etmedim. Zira hepsinin yaptığı iş aynı gibi görünsede ayrı tuttuğum bu meslek sınıflarını bu gruba dahil etmek haksızlık olur diye düşünüyorum. Ayrım yaparken en önemli kıstasım anlatmak/öğretmek açısından yaptığım değerlendirme. Katılanlar yahut katılmayanlar elbette olacaktır saygı duyarım fakat biraz düşününce ve yazının tamamını okuyunca bu ayrımı niye yaptığımı daha net anlayacağınızı umuyorum.



İmamların aldığı maaş ben kendimi bildim bileli hep sorun olmuştur ve toplum nezdinde de hoş karşılanmayan bir durumdur. Dünya kadar meslek varken nerede bir maaş muhabbeti dönse mutlaka imamlar öne sürülür.. aldıkları maaş konuşulur. Kazançlarıyla yaptıkları iş kıyaslanır. Ne iş yapıyorlarda bu kadar maaş alıyorlar yeaağ ! denir.
Cahiliyet dönemimde bende bu tarz konuşan, yazan-çizen insanlara tepki gösterirdim. Fakat Kuranla tanışmamdan sonra benim açımdan iş çok farklı bir hal aldı. Toplumun niçin böyle bir bakış açısıyla olaya yaklaştığını da daha net anlamaya başladım. Toplumun bu tepkisi fıtratlarından gelen bir tepkiydi çünkü. Bu tepkiyi gösterenlerin neredeyse tamamına yakını bahsini ettiğim Kuran ayetlerinden haberdar dahi değiller. Fakat vicdani açıdan olaya baktıklarında özellikle imamların namaz kıldırmak dışında ara sıra sohbet- vaaz gibi faaliyetlerinin para karşılığı yapılmasını uygun görmediklerini düşünüyorum. Adilane davranmak adına daha önce bu konuda bir yazım olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Bizzat mesleğin içerisinde biri olarak, keza babası imamlıktan emekli olmuş birisi olarak imamlığın sadece 5 vakit namaz kıldırmaktan ibaret olmadığını, günde sadece 2- 2,5 saat çalışıp sonra yattıkları gibi bir algının yanlış olduğunu bilakis her meslek gibi imamlığında kendine has pek çok zorluğunun bulunduğunu yazdım. Fakat ne olursa olsun bu toplumun görmediği, göremeyeceği,görmek istemeyeceği bir durum olarak kalmaya devam edecektir. Toplum nezdinde imam günde 5 vakit namaz kıldırıp sonrasında yatan, yattığı yerden para kazanan, kıldığı namazı parayla kılan, özetle Namaz kıldırma memuru olarak kabul görmüş bir insan olarak kalmaya devam edecektir.Buraya kadar yazdıklarım toplum nezdinde olaya farklı açılardan bakan insanların görüşlerini aktarmak olarak görülebilir. İnsanlar çeşit çeşittir ve herkesin kendine göre bir fikri vardır hepsine saygı duymamız beklenemez lakin saygı duymasakta anlamaya çalışırız. İşin püf noktası ise bizim için insanların ne dediği değil bu hususta Allah'ın ne söylediği olmalıdır.
Kuranda Rabbimiz bizlere helal kazanmaktan,helal yemekten,helal yedirmekten bahseder ve emreder. Demek ki bu dünyada insan için tam bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışmalıdır, kazanmalıdır fakat bu kazancı ne şekilde elde ettiğinden,nereye harcadığından hesaba çekilecektir. Dolayısıyla iman ettim diyen herkes seçeceği mesleği belli başlı emir ve yasaklara uygun olarak seçmelidir. Allah'ın razı olmadığı bir kazancın, menfaatin,faydanın peşinde olmamalıdır.
Şimdi geliyoruz asıl meseleye...
Peki Din üzerinden para kazanmak caiz midir ? Allah bu konuda bir tavsiyede bulunmuş mudur ?
Vahiyle tanışma sürecimden sonra kendime yanlış bir meslek seçtiğimi anlamam çok uzun sürmedi. Ve o gün bugündür bu kurumdan ve meslekten kurtulabilmek için var gücümle çalışıyorum. Açık konuşmam gerekirse kanaatkar bir insanım ve yaptığım iş sebebiyle devletin bana haddinden fazla maaş verdiğini düşünüyorum. Haksız bir kazanç elde ettiğimi düşünüyorum. Dahası bunca fazla gelirime ve yaptığım harcamaya kıyasla kazancımın bir bereketinin olmadığını da gayet rahatlıkla söyleyebilirim. Bu konuda sadece kendime pay biçmiyorum çevremdeki yahut bugüne kadar tanıdığım pekçok din görevlisi bazında olaya baktığımda hepsinde de aynı durumun olduğunu görüyorum. Bizimle aynı maaşı hatta daha düşük maaş alanları ve din görevlilerini kıyas ettiğimde doğru düzgün bir yatırımlarının olmadığını, eski model arabaya bindiklerini,kılık kıyafet bakımından neredeyse toplum içine çıkılamayak kadar kötü giyindiklerini buna rağmen de kaançlarının, maaşlarının yetmediğini bizzat kendilerinden dinlediğim çok sayıda din görevlisi var. Tabi bunlar benim gözlemlerim. elbette son model arabaya binen,kaliteli kıyafet giyen özetle yaşamayı bilen imamlar, din görevlileri de var fakat bunların çoğunluğu ya mevlid,hatim,ilahi vb. şekilde cebini dolduran yahut ek iş yapan kimseler.
Neyse konuyu fazla dağıtmayalım. İnsanlara namaz kıldırdığım için, Din anlattığım için maaş almak, okuduğum ayetler neticesinde Rabbimin hiç hoş görmediği bir durum olarak göründü bana. Ve bu durumu fark ettikten sonra gerek yakın çevremdeki imam arkadaşlarıma gerek internet ortamında sıklıkla bu uyarıyı yapmaya çalıştım. Elbette bu uyarıyı yaptığımda eleştirileceğimi biliyordum. Verilecek cevapları da tahmin ediyordum ancak çoğu yerde işittiğim sadece hakaret oldu. Ayetleri aktardığımda ayetlere bakmayı,üzerinde düşünmeyi dahi kabul etmeyen nice imamla,vaizle tartıştım konuyu. Tartıştığım kişiler kurulu düzenini bozmaya yanaşmadığı gibi bu konuda kendisini rahatsız edecek her türlü düşünceden özellikle kaçıyor, konuşmak dahi istemiyor.
Beni en çok etkileyen ayet ile başlayalım ve üzerinde düşünelim isterseniz. Bugün pekçok imamın sular seller gibi ezbere bildiği ve ölmek üzere olana,ölüye,çocuk sünnetine bolca okudukları Ya-Sin suresinden bir ayet.

Yasin suresinde kendilerine daha önce ikaz için gönderilmiş elçileri katleden bir topluluktan bahsedilir. Sonrasında allah o topluma yeni elçiler gönderir. Fakat onlar imana yanaşmazlar dahası gelen elçilere de aynı şekilde kaba davranırlar. Bu esnada şehrin diğer ucundan bir adam koşarak çıkagelir. Ve orada bulunan inkarcı topluluğa şu çağrıyı yapar :
Yasin 21 :
“Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.”
 Meal Diyanetin meali bu arada tam bir ironi :)
Evet Yasin Suresinde Rabbimizin kendisini övdüğü bir kimseye ait sözler. Verilen mesaj ise gayet açık ve net bir mesaj.
Bu elçiler sizden hiçbir ücret talep etmiyorlar, sizden bir beklentileri ve menfaatleri yok. Sadece Allah rızası için sizi ikaz ediyorlar diyor. İşte bu sebeple uyun bu kimselere, çünkü şayet samimi olmasalardı sizden ücret/menfaat talep ederlerdi.
Öyle ya hepimiz insanız ve kolay kolay birbirimizi uyarmayız bir menfaatimiz olmadıkça. Birisi bizi bir konuda uyarsa hemen :
- İyide bunu bana neden söylüyorsun ? Senin bu işten çıkarın, menfaatin ne ? diye sorarız. Kabul etsekte, etmesekte bizim doğamızda var bu durum. Bu konuda çok fazla örnek verebilirim ama bu örnekten yola çıktığınızda eminim sizde yaşadığınız çevre ve olaylardan bahisle nice örneklere ulaşabilirsiniz.

Evet çıkış noktam bu ayet oldu. zira iman eden kimse için tek bir delil yeterlidir. Kaldı ki bu konuda çok sayıda ayet var. İmamlık yaptığım süre boyunca maaşımın dışında tek kuruşa dahi tenezzül etmedim Rabbime hamdolsun. Bulunduğum yerde birisi ölüdüğünde Sala veriliyor ve 5-10 tl para getiriliyor. O paraların tamamını da caminin ihtiyaçları için kullandım. Beni rahatsız eden ise zaten bunlar değil devletin verdiği maaş.
Bu konuyu internet ortamında tartışırken karşıma nedense hep aynı cevaplar çıktı. Farklı kişiler fakat hep aynı klişe cevaplar.

- İyide biz namaz kıldırdığımız için maaş almıyoruz ki !
- Devlet din anlattığımız için maaş vermiyor ki bize !
- Biz bu maaşı camiyi gözettiğimiz, temizlik vb. ihtiyaçlarını karşıladığımız için alıyoruz ! Burada insanlara camiyi açık tuttuğumuz için alıyoruz !
- Biz bu işi yapmasak camiler boş kalır, millet birbirine girer !
- Bunca yıl imam-hatip,ilahiyat okuduk,hafızlık yaptık, sınavlara girip başarılı olduk anamızın ak sütü gibi helaldir bu maaş !

şeklinde itirazlar...

Nedense bu cevapları veren hiçbir imamdan,vaizden,müftüden üstte verdiğim Yasin suresindeki ayete dair bir cevap alamadım. Acaba ben mi bu ayeti yanlış anlıyorum, lütfen izah edin dedim. Cevaplar hakaret ve aşağılamadan öteye geçmedi. Bense üstte gösterilen mazeretlere cevabımı şöyle verdim.

-Madem namaz kıldırdığımız için vermiyorlar maaşı,din anlattığımız için vermiyorlar bilakis caminin temizlik ve bakımıyla ilgilendiğimiz için veriyorlar o halde bulunduğunuz camide Namz kıldırmayın, sohbet- vaaz yapmayın bakalım ne olacak ? Sizi şikayet ettiklerinde Hocamız haklıdır, isterse kıldırır,isterse kıldırmaz, ister anlatır,isterse anlatmaz biz ona bu maaşı sadece o camiyi gözettiği için veriyoruz mu diyecekler yoksa görevden mi atacaklar ? Hodri meydan...
- Diğer cevap ise geleneksel din algısı sebebiyle Mescid kavramının içinin boşaltılması ve günümüzde sadece 5 vakitte jimnastikvari bir ritüelin namaz zannedilmesi bununda illaki bu konuda üst düzey eğitimi olanlarca cemaate yaptırılması gibi bir zorunluluğun bulunduğu algısı  üzerine. Bu konu üzerine bir kitap rahatlıkla yazılır ve burada konuyu uzatmak istemiyorum fakat gerek bu din,gerekse bu mescitler Allah'ındır. (Ülkemizdeki cami ve mescitler dahildir diyemem) Nerede olursa olsun illa bir görevliye lüzum yoktur. Orada bulunan en ehil kişi geçer ve kıldırır namazı olay budur. Zira İslam bir ruhbanlık dini olmadığı gibi Ruhbanlık sınıfına da müsade etmez.Seni ilgilendiren kendi vereceğin hesaptır. Sen bırak sen imam olmasan ne olup- ne olmayacağını da ilk başta yaptığım bu işten Allah Razı olur mu ? sorusuna cevap ara.

-Aldığı eğitimi ve yıllar boyu verdiği emeği ön plana çıkarıp bu maaş anamın sütü gibi helaldir diyen zihniyete ise açıkçası çok fazla söylenecek söz yok. Bugün icra edilen her meslek belli bir çabanın, eğitimin ve yıllar boyu çalışmanın ürünü. Banka kurup insanlara fazile iş yapan birini düşün. O da yıllarca okuyor, emek veriyor,alnının teriyle, elinin emeğiyle bu işi yapıyor fakat Allah yaptığı işten razı değil. Çünkü faiz haram. Buna benzer nice meslekte de durum aynı şekilde.

Yazının son kısmına gelirken Allah'ın yüce kitabımızda sürekli olarak öğütlediği şekilde aklını kullanan ve düşünenler için pekçok örneği verdiğimi düşünüyorum. Bu konuda soru soran kardeşlerimiz oluyor. Ben kesinlikle İnsanlara din anlattığınız için ücret/maaş alacağınız bir işe bulaşmayın diyorum. Tavsiyem bu yöndedir.Ve bizzat yaşayan biri olarak aldığını maaştan bir bereket beklemeyin diyorum. Ne huzurunuz kalır,ne hayata dair bir umudunuz. Ben esnaflık yaptığım dönemde şuanki maaşımın yarısını ancak kazanıyordum. Evimde huzur vardı, kafam rahattı, bugünkü yediğimi yiyemiyor,giydiğimi giyemiyordum belki ama huzurluydum, neşeliydim, hayat doluydum. Kaldı ki herkeste böyle olacak diye bir kaide yok. Belki şuan senin durumun imamlık yaptığın halde böyle olmayabilir ama yakın zamanda olur,emekliliğinde olur, illaki bir şekilde bir sıkıntıya düşersin. Bu konuda haddinden fazla şahit olduğum örnek var. Ve işin en acısı da ahirette verilecek hesaptır ki en zoru da bu olsa gerek. Yazımı bitirirken Kuranda insanlara dini tebliğde bulundukları için ücret,menfaat,çıkar talep etmeyen Peygamberlerle ilgili ayetleri veriyorum.
Furkan 57 :
De ki: “Ben sizden onun için (tebliğ için) dileyen kimsenin, Rabbine ulaştıran bir yol edinmesinden başka bir ecir (karşılık) istemiyorum.
Şura 23 :
İşte bu, Allah’ın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. De ki: “Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum.” Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
Sad suresi 86 : 
"de ki: "tebliğime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. ben size kendiliğimden/zorlamayla yükümlülük getirenlerden de değilim."
Konuya örnek teşkil eden çok sayıda ayet var. Ciddi anlamda bu konuyu sorgulayan insanlar için bu yazı ancak bir başlangıç olabilir.  Mesele sadece imamlarla ve maaşlarıyla ilgili değildir. Dini anlatmak, Tebliğ etme karşılığında ücret talep etme,menfaat ve çıkar sağlama ve Dini bir rant aracı haline getirme Kurana göre hiç hoş bir durum değildir.
Share:

0 yorum:

Yorum Gönder